13 Kasım 2010 Cumartesi

Aşk dile gelmiş..!

Hep "aşkın dili olsa da konuşsa" deriz. İşte birgün aşk konuşmaya başlamış ve demiş ki:
- "Ey insanlı...k hep peşimden koştunuz, bana ulaşmaya çalıştınız. Aslında bana ulaştınız ama hiç farketmediniz. Benım için ağladığınız zaman bile size hep yalan belki de şaka gibi geldim. Bana hep yakıştırmalar yaptınız. Size bir hikay...e anlatayım.
Birgün küçük bir kedi kuyruğunu yakalamak için hep kendi etrafında dönüp duruyormuş ve büyük kedi dayanamayıp ne yapmaya çalışıyorsun diye sormuş. Yavru kedi de bana ancak kuyruğumu yakaladığım zaman mutluluğa ulaşacağımı söylediler. Ben de onun için uğraşıyorum diye cevap vermiş.
Büyük kedi gülmüş ve "ben de küçükken senin gibiydim. Hep kendi etrafımda döner, kuyruğumu yakalamaya çalışırdım ama birgün durdum ve düşündüm ve yürümeye karar verdim işte o zaman anladım ki zaten o benim peşimden geliyordu."
İşte şimdi anladınız mı?
Aşk bir kedinin kuyruğudur ki ona ulaşmak için peşinden koşmanız gerekmez, o zaten her hareketinizde arkanızdan gelir.


Bu hikaye çok hoşuma gitti sizinle de paylaşmak istedim...

9 Kasım 2010 Salı

O Benm En Kıymetlim

    Hiç başıma gelmez derken benimde başıma geldi aşk acısı...  ama karşılığı olması imkansız sadece rüyalarımda görebileceğim türden evet canım acıyor hemde çok hayır diyorum unut boşver ama yapamıyorum onu düşünemediğim bir saniye varmı sanırım yok beni tanımıyor tanısa ne fark eder onuda bilmiyorum tanışmak için ne yapsam die düşünüyorum acaba pat die karşısına mı çıksam, mektup yazıp posta kutusuna mı atsam belki sevgimin ne kadar büyük olduğunu anlar  hangisi karar veremedim ya da unutup gitsem mi?

  unutmalıyım evet bunu yapmalıyım derken tam başarıyorken birşeyler oluyor istemeden ona yakın oluyorum onu tanıyan birileri çıkıyor karşıma ondan bahsediyor sonra ona uzakken daha da yakınına gidiyorum offff napcağımı bilmiyorum ne yapmalıyım:(:(:(

8 Kasım 2010 Pazartesi

Şu saçımın başına gelenler...:(

    Evet başlıkta yazdığım gibi saçımın başına bu hafta gelmeyen kalmadı...suçlu ben miyim saçımmı yoksa aldığım boya yada boyalarmı bilemedim. bu hafta bir görüşmeye çağrıldım hadi dedim kendime bir çeki düzen vereyim tabi düzene saçımla başladım görüşmeden bir gün önce akşam aldım boyayı saçımı bir güzel boyadım aldığım renk kahve yarım saat beklettim fazla koyu olmasın yıka sonra kurut bir de ne göreyim saçım simsiyah iğrenç bir renk hemen babamı aradım gelirken bana nolurrr açık renk bir boya al die tabi babamda küllü açık sarı almış yarım saat arayla onu sürdüm hafif bir açıklık az da olsa belli oluyodu neyse ole görüşmeye gittim ama gidene kadar yolda halkımın nabzını tutuyorum saçıma bakan ne düşünüyo adamların işi yok saçımımı düşünüyo ama işte insanın başına gelmeye görsün neyse çıktıktan sonra hemen bir kozmetikçiye boya almaya... saolsun orada çalışan bayan beni pek bir motive etti ne renk boya alırsam düzelir dediğimde saçında mavi yeşil renkler var hafifte sarı bunu ne açar bilemedim dedi:)eee madem bilemedin bende bir sarı alayım en açığından boyadım yine bu sefer aralara hoşgeldin sarı gökkuşağı bir kafa ile dolaştım bir kaç gün inat ettim ben bu işi çözecem die ama olmadı yolda yürürken kuaför dükkanın önünden geçtim bi de ne göreyim boya 10 TL yuppiii hadi gir içeri oturdum koltuğa kadın geldi saçıma önerdiği renkleri soledi ne olacak sonuç dediğimde bunun daha koyusu demezmi eee bende kurtulmaya çalışıom kaç gündür peruk gibi dolaşıom ee o zaman saçına bir kaç işlem yapılacak orielle açıp boyayı atarız dedi tmm dedim ama işte 85 TL ohaaa 10 TL ye nolduu ben cimrilik yapıp kendim boyadım ama o parayı bir güzel yine ödedim ama sonuç güzel oldu saçım saçım olalı böyle eziyet görmedi ben ki bu kadar saç boyayan insan değildim ama birkaç günde orieli de hesaba katarsak 5 kere boyandı ama akıllandım bir daha mı elimi bile sürmem...